KIYAMET
Kıyamet, Arapça ayağa kalkma, ayakta dik durma, diriliş, bir şeye kalkışma, baş kaldırma ve isyan manalarında olan “Kıyam” ilişkinden türetilmiş olmak, çeşitli mecazi çalışır olmakla, İslam inancında genel tanımıyla, dünya yaşamının son bulup, Ahiret yaşamının başlayacağı çok olay olarak anlaşılmıştır.
Kıyamete inanmak, Hz. Adem'le faaliyet İslam inançlarından altı inanç ilkesinden oluşur. Kur'ân-ı Kerîm'de, '' Kıyamet kopma zamanı '' anlamında sâat kelimesi kırk yerde geçmekte, vukuu ve sonuçları arasında olarak anlatılmaktadır. Ahiret hayatı, Hz. Muhammed'in Hadislerinde de geniş yer bulmaktadır. İnsanın vefatıyla kendisi için kıyamet yaşamı başlamıştı, buna göre küçük kıyamet anlamında “Kıyamet-i Suğra” deniyor.
Yazının ilerleyen pasajlarında İslam'ın kıyamet inanç ve anlayışına değineceğiz ve önce -son-onun üzerinde büyük spekülasyonlar yaratılarak çalışıyor - Maya takvimi ve ona atfedilen “Kıyamet 2012” kehanetleri üzerinde durmaya çalışacağız!
Mayalar
Güney Amerika kıtası halklarından olan Mayaların köklerini tarihçiler M.Ö. 2000 li yıllara kadar götürüyor.Kaynaklar Maya kültürünün (MS 250-950) kullandıkları dönemini içerir altın çağı olarak gösterir. Siyasal ve sosyal kültürlerini 16. yy. kadar sürdüren Mayalar, İspanyol istilasından sonra Amerika Kıtasında şarj edilebilir yerlilerin yaşadığı gibi soykırım, zorla Hıristiyanlaştırma, toprak ve servetlerinin yağmalanması gibi, karşılaştıkları barbarlıklar sonucu, azınlığa düşerek çeşitli kavimlerin arasında erimişlerdir. Günümüzde Maya halkından kalanların 300.000 civarında olduğu sanılmakta, yoğunlu olarak Güney Meksika ve Guatemala kırsal yaşamakta, ekonomik tarım ve dokumacılıkla uğraşmaktadırlar. Mayalardan o günün şehirleri Uxmal, Copan,
Maya uzmanı bilim adamları, “Mayaların kullandıkları Hiyeroglif yazının Orta Amerika'da en gelişmiş yazısı“ olduğunu belirtmektedirler. Bu gün için Mayalara ait olduğu takvim, Maya öncesi Orta Amerika halklarının kullandığı ortak takvimdir. Maya Hiyeroglifleri ile “Maya Takvimi” olarak mevcuttur.
Kaynaklara göre: Yerel lisanla “Haab” adını taşıyan takvim, bazı farklılıklarla bugün kullandığımız güneş takvimine benziyorum. Bir yıl 20 şer günlük 18 ay ve 5 ek günü açılır 365 gün olarak açılır. Takvim başlangıcı Miladi Takvimde M.Ö. 21 Aralık 3113 içindir denklem. “Uinal” olarak adlandırılan bu 20 günlük ayların toplamı 360 gün tutmakta, Maya zaman ölçümünde buna “tun” adı verilmektedir.Takvim 5000 yıllık periyodu kapsayacak şekilde 144.000 (bak) ”tun” olarak çalışır durumda işlem 2012 Aralık ayının 21'inde son buluyor.
Sümerler gibi gelişmiş bir millet içindir. Rahiplerinin sihir, büyü ve Astroloji bilgisi yanında gizli bilgiler olarak nitelenen ezoterik bilgilerle uğraştıkları, kavmin devamı olan toplumlarca - bugün-hala yasaklanmıştır.
Mayalar hiçbir zaman 21 Aralık 2012'nin kıyamet tarihi olduğunu belirtmedikleri gibi, tarihin sonu olduğunu da söylememişlerdir. Maya uzmanlarının çoğunluğu da böyle bir iddiada bulunmak. Öyleyse popüler kültürün ürünü olan bu sav nereden çıkmıştır? Meksika Tabasco bölgesinde Maya yerleşim bölgesinde bulunan klasik döneme ait tabletlerden birinde bugünde 2012 kıyamet teorisinin en önemli kanıtı olarak tanımlanması, çıkarmayı amaçlı! Altıncı Tortu-guero Anıtı'nda Maya gün dilimine göre takvimin son bölümü olan 13. “tün” ün sonu içindir da belirtildiği gibi bu günkü Gregoryen takviminde 2012 tarihli karşılık içindir. Maya uzmanı Mark Van Stone yazıtın üzerinde “13'üncü (bak)“ tun ”sona erecek ...” yazısından sonra “siyah ... kaplayacak. gökten gelecek ... ”yazılır söylemiş, ancak yazıların hasarlı ve silik olması nedeniyle net bir açıklama yapılamayacağını belirtmiştir. Buradan yola çıkan bazı açıkgözlerin, yazdıkları bilim-kurgu kitaplarının liste başı olduğu Hollywood yapımcıları, olayı sinemaya aktarmış ve bolca reklam pompalayarak yeşil dolarları ceplerine indirmişlerdir! Filmin Türkiye sinemalarında üç haftada bir milyon seyirciye ulaşacağını söylediler, yapıtın ne kadar sanatsal ve bilimsel (!) Ve ne kadar dolarsal değerde olduğu anlaşılırsınız (!)
Hiç kuşkunuz olmasın yakında bu ve benzer konular daha cafcaflı tavalarda ısıtılıp - yeni menüymüş gibi -önümüze servis amaçlıtır! ...
Bu durum olurken, Astroloji ve ezoterik (gizli bilgi iddiası) şarlatanları “kıyamet 2012” tellalı kesilerek basında baş köşelerde yer alırken, bilim adamlarının karşıt düşünce ve olduğu, ya yer bulamamış. ABD Ulusal ve Havacılık Dairesi (NASA) bilim adamlarından David Morrison “Kıyamet 2012” filme ilgili tartışmalardan sonra kullandığınız soruları düşünüyor. Şimdilik diyoruz çünkü: Yayınevleri bu tarz kitaplarını satacak okur buldukça, yazılı ve görsel basın tiraj ve reyting kullanınyla şarlatanlara
İDDİALARA CEVAPLAR
NASA uzmanı David Marrison'a sorulan sorular ve sorun cevapları -orijinalinden tercüme ederek- aktaran kaynaklardan önce özetlenebilir:
1. Soru: 2012 yılında Kıyametin olacağı nereden çıktı ve mardukla bağlantısı nedir? Cevap Marduk ve kıyamet söylentilerinin kökeni Sümerlilere dayanmaktadır. Sümerliler bu gezegenden Anunnaki adlı uzaylıların dünyayı ziyaret ettiğine inanmaktaydılar.
2. S.Sümerliler astronomide gelişmiş bir uygarlıktı.Bu öngörüleri doğru çıkamaz mı? C. Uranüs, Neptün ve Plüton "u keşfeden Sümerliler, Dünya" nın güneş enerjisini döndüğünü dahi keşfedemediler. 3- S. Marduk "un 1983 Yılında“ Gezegen X ”olarak keşfedilebilir ve kayıtlara geçtiği doğru mu dur? C. 1983 yılında IRAS uydusu tanımlanamayan bir şey görüntüledi; daha sonra bunun bir galaksi olduğu anlaşıldı. 4- S. İnternette çalışır durumda Marduk var, bunlar gerçek mi dir? C.Bu fotoğrafların yüzünden güneşin arkasına saklanmış olduğunu göstermek ve bu sorun giderme için güneşle yakın gösterilmiş, ancak bu fotoğrafların arasında fotoshop ürünüdür. 5- S. Marduk bir aldatmacaysa NASA neden bununla ilgilenmekte ve ABD hükümeti neden bir açıklama yapmalısınız? C. Maalesef iddiaları NASA ile çalışırilmeye çalışıyorlar ve internette buna engelebileceğimiz herhangi bir yasa dışı .6- S. Marduk görüntülerini ve koordinatlarını Google Sky ve Microsoft Teleskobu gibi uyduların kararttığı iddia ediliyor, bu doğru mu? C. Dünya sürekli hareket halindedir, bu bir gezegenin sürekli aynı olduğu görünemez. Ayrıca Microsoft ve Google eksik veri olduğu o bölgeleri boyasına açıklamıştır. 7- S. Maya Takvimi neden 2012 de son buluyor? C.Mayalar çok zeki bir kavimdi, karmaşık de takvim geliştirdiler ve dünyanın bu zamana kadar yaşayacağını öngöremedikleri için 2012 de sonlandırdılar. 8- S. 2012′te tüm gezegenler aynı hizaya gelecek. Dünya da Samanyolu "rahibe tam ortasında yer alacak. C. Özel bir çekim alanı oluşturmaz. Samanyolu'nun içinde 30 bin ışık yılı bulunmaktadır. 9- S. 2012 yılında çok güçlü olduğudeki güneş fırtınalarının neden olduğu mahvedeceği tahminlerini doğru mu dur? C.Güneş fırtınaları yaklaşık olarak her 11 yılda bir gerçekleşmektedir. Bundan önceki güneş fırtınaları 2001 yılında gerçekleşen gelir gelir. Dünya "nın magnetosfer tabakası Uzaydan Veya güneşten gelen HERHANGİ Bir tehlikeyi tutmakta Veya saptırmak Için bu manyetik manyetiklerin savrulması, ters dönmesi gibi bir durum beklemek bugün Için yersizdir. Ya göktaşı çarpacak mı dır? C. Dünya kuyruklu yıldız ettik gök taşı çarpmalarına onu zaman Maruz kalmaktadır Son büyük çarpışma 65 milyon yıl önce önce ve bu dinozorların yok olması neden oluyor.
Gaybi Yüce Allah'tan başkasının bilmesi mümkün değildir. Sümerlerin, ne de Mayaların bilemeyeceği gibi, teknik ve teknolojinin bunca gelişerek uzayın kapılarının bulunduğu Big-Beng teorisini testi eden çağın alimleri de belirleyemeyecektir. Bir çok alametin gerçekleşmiş olduğu kesin olmakla beraber, Hz Peygamberin Hadislerinin anlaşılması kadarıyla, yeryüzündeki salih kulların miktarının yüksek olduğu bir olduğu kıyamet kopmayacaktır!
Yaşanlar görecektir ki 2012 tarihi geldiğinde takvim hatası olduğu belirtilip, 2014 'e ertelenecek, o tarihte de vuku bulmayınca yeni bir teori ve yeni kehanetlerde bulunulacaktır. Nitekim bazı felaket tellalları, daha önce Dünya'ya bir gezegenin çarpacağı tarihi 2003 olarak tasarlanmıştırişişlerdi; gerçekleşmeyince 2012'ye ertelediler. Bir ata sözümüz vardır “Bir delinin kuyuya attığı taşı, bin akıllı çıkarmamış”! Fakat bir gerçek var ki, insanoğlu çevreyi tahrip edip, ekolojik dengeyi bozarak, ozon tabakasının yırtılmasını sağlayın, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi sebeplerle, kıyametten önce kendi sonunu hazırlanıyor! ...
KIYAMET NE ZAMAN KOPACAK?
Kur'an-ı Kerim'deki Casiye Suresinde, “ Kıyamet kopunca, işte o gün Batılda olanlar hüsrana uğrayacaklardır ” (45/27) buyurduktan sonra, Ahirette sorguya çekildikleri zamanki şaşkınlıklarını da gerek haber yapıyor; “Gerçekten Allah'ın vaadi haktır, kıyamet -saatinde hiçbir kuşku yoktur.” dendığı zaman siz: “kıyamet-saati de neymiş, biz bilmiyoruz; biz sadece bir zanda ( ve tahminde ) bulunup zannediyoruz; biz kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz. ”Demiştiniz. ( / 32 45 ) Bir Başka âyette ISE mealen: “ Sana ne zaman gelip çatacak diye kıyamet saatini soruyorlar.Deki ona İlişkin Bilgi rabbımın katındadır .” (Araf 7/187)
Bir kere daha altını çizerek belirtmek gerekir, gerek Kur'an'da, gerekse de hadislerde kıyametin kopuş zamanı hakkında bilgi verilmemiş, ancak o zamanın gerekliliği. Bunlardan en önemlileri :Dâbbetü'l-arzın çıkışı (en-Neml 27/82), Gökten insanları saracak bir duman (duhân) yayılması (ed-Duhân 44 / 11-12) ve Ayın yarı yolda (el-Kamer 54/1) Ayetlerde geçmektedir. Ayetlerin yorumundan “Duman ve Ayın yarılması” Hadis-i Şerifte, Dabbe bu olaylardan önce vuku bulup, gerekli temel nedenlerin neden olup olmadığını gösteriyor. Dabbe konusunu Alimler Müteşabbihat olarak ele alıp, ona çeşitli anlamlar içindir fakat mahiyeti hakkında, görüş birliği sağlayamamışlardır. Elmalı Hamdi Yazır dabbe kelimesinin üzerinde durarak, “Bu ayette geçen 'dabbe' nekre (belirsiz isim) olarak geldiğinden bunun bildiğimiz dabbelerden başka bir dabbe olması akla gelir.” diyerek, konuya yeni bir anlayış ve yorum getirmiştir. Buradan sözcük çıkan düzenleyicileri, “Kelime olarak 'dabbe'nin hareket eden teknik aleti ve bazı de kapsadığını” belirtmişlerdir. “Dabbe” nin radyo, televizyon, bilgisayar ve internet olabileceği savunmuşlardır.
Dabbetü'l Arz'dan Kur'an-ı Kerimde şunu belirtiyor: “ Dabbe ( canlı ) çıkarırız, kesin bir dille inanmadıklarını söyleyecektir. ”(Neml 27/82) Dabbe'nin hayvan olduğu ileri sürmüşlerdir. Vahy kitabında (bap 13-14.) Geçen ve İsrailiyat kaynaklarında diğer Resimlerle de süslenmesi, akılları iyice kaldıdı. Çağımız tefsir âlimleri ve araştırmacıları Dabbeyi: “Kıyamete doğru kullandığınız gerçeklerin anlamını kullanabilirsiniz, o güne kadar bilinenlerin canlı bir canlı olduğu” olarak tanımlanırlar.
“Kıyamet Saatinde Deb-betü'l Arz, Mehdi ve Hz. İsa ”adlı makalede yer verdiğim Adıyamanlı müteveffa alim, Kazım Yardımcı'nın yorumudur. “Tanrının Dab-betü'l Arz buyruğu, yerin özelliği anlamınadır. Yerin özelliği atomdur. Dinimizin işaret ettiği Dâbbetü'l Ard (z) atomun bölünüşüyle zuhur edilir. Atom bölünmüş, yerin özelliği ortaya çıkmıştır. Dâbbetü'l Arz olan atomun bölünüşü, en küçük parçanın yok olmamp tersine sonsuzlaşması, ağırlık ve boyutlarından çıkıp ışığa dönüşmesi ve onun nedeni aslının bir tek nur olduğunun anlaşılması. Artık anlaşılmıştır ki: İki şey yoktur; her şeyin aslı bir tek nurdur ve kenar kenarsız ve sonsuzdur. Atomun bölünüşü, “Âlemin yokluktan var olduğu” (düşüncesindeki ) “Akılcı İslam Feylesoflerinin ”görüşünü yokunuzu. Onlar (atom için), “Cüz'i la yeteceza“ yani parçalanması mümkün olmayan, parçalanınca da yok olacak olan parçayı nazari olarak kabul edilirlerdi. Atomun bölünüp yok değildir, aslının ışık - nur- olduğu ve sonsuzluğa karıştığı kesinlikle anlaşılınca, bu gün artık klasik teoriler iflasından. ”(Varlık s.52,53)
Atomun parçalanmasından sonra insanlık şimdi de en küçük zerrecik olarak nitelenen evren birimini aramaktadır; o birimin nur olduğu ve koca evrenin o zerrede gizli olduğu anlaşılan gün, İlahi iradeyle ilişkilita var olunduğunu ve ölümle yok olunmayacağı anlaşıyorum ...
KIYAMETTE GERÇEKLEŞECEK OLAYLAR
Kur'an'ın haber verdiğine göre: Kıyamet saati gelip çattığında, onun gerçekleşmesi için 4 büyük Melekten biri (Hz. İsrafil) tarafından iki kere Sura üflenecektir. Tefsir alimleri Surun boru şeklinde bir alet olduğunu belirtmektediler. Alette mutlaka ilahi özellikler taşıyan bir alet veya araçlar. Cinler, melekler ve ruhlar aleminde de duyu verecek. Bu birinci üfleme kıyamet saatinin başladığında açılırdır. “ Sura üflenebilecek; Allah'ın dilediği kimseler dışında göklerde ve yerde ne çarpışp yere yıkılır . ”(Zümer 39/68) İsrafil (AS) 'çıkardığı melekuti sesin şiddetinden gök varyasyonları vargın, yerdeki varlıklar ölüdür gelecektir.
Surun üflenmesiyle kıyamet başlamış ediliyor. Kıyamet müminler için o kadar korku-lacak bir son değildir; üflenen sur muttakiler için, Hz. Mevlana'nın bahsettiği Şeb-i arus'un başlangıcıdır. Dünya, ay ve güneş sistemi ve bugün alemi, maddi yaradılışın tersi olan çözülme evresine girecektir. Kıninta hüküm süren kozmolojik düzenin bozulması, ayın yarılması ve güneşin batıdan doğması gibi bir takım kozmik olaylar başlayacaktır. “(O) Gün olur göğü yazı tomarlarını dürer gibi düreriz. İlk yaratılışta başladığımız gibi onu baştan yaparız. “(Enbiya 31/104) Kur'an'da olacaklar sayılırken: “Dağların yerlerinden sökülüp dünyayla çarpışacağı” (69/14, 73/14), “Dağların toz duman olacağı” (56/6), “Yerin sarsılarak yarılıp ağırlarını dışarıya çıkarmayı” (99 / 1-5), “Denizlerin kaynayacağı” (81/6, 82/3); “Göğün yarılıp erimiş yağ gibi ve kıpkızıl bir gül rengini olacağı” (55/37), “Yıldızlar kararıp döküleceği” (81/2) vb. bildirmektedir.
Bu olaylar yaşanıyor Yeryüzü sarsıntı ve depremlerde çözülerek mağmanın dışarı çıkmasından sonra, denizlerinde kaynayarak buharlaşması, patlamalarla dünyanın kızıl bir ateşin yoğunlaştırılması. Çekim gibi dünya çekim kuvvetinden kurtulan ayın da dünyayla çarpışarak yok olması veya dünya gibi çözülerek uzaya saçımı doğaldır. Güneş sistemiindeki düzenin bozulmasıyla güneş ve yıl-dızların birbirleriyle çarpışarak gökyüzü ve uzayın erimiş kızıl alev kitlesine dönüşmesi kaçınılmaz bulunmaktadır. Rebbü'l aleminin mağfiretinden, insanlar ve canlılar ölmüş olmalı, hiçbir canlı o korkunç olay kurgu roman ve filmlerde olduğu gibi seyrederek yaşamayacaktır!
Bu felaketler için gerçekleşecek zincirleme reaksiyonlarla yeniden oluşacak büyük patlama ile maddi alem yaratın olduğu gibi, evren birimiyle kaplı sonsuz nur denizine dönüşecektir…
SURUN İKİNCİ ÜFLENMESİ
Güneş enerjisiyle yok olup, “ Yer başka bir yer, göklerde başka gökler haline getirilecek ” (14/48) için, bu oluş evresinde ne kadar zaman geçecek anlamak oldukça güçtür; bunun zaman yerini zamansızlığa terk edeceğinden zamandan bahsetmekte yanlıştır. Yüce Rabbin yeni alemin, eski alemle hiçbir ilgi ve benzerliği kalmayacaktır. “ Gökleri ve yeri yaratan, bunların bir benzerini yaratmaya kadir değil mi? Elbette ( öyledir ); O yaratandı ve her şeyi bilendir. “Ol” demektir.O da hemen oluverir . ”(Yasin 36 / 81,82)
İkinci sefer sura üfleyecektir. Bu üfleyiş yeniden dirilişin müjdesidir. “… Sura bir daha üfleyerek onlar ayağı kalkmış ( dirilmiş ) durumda çevreye bakınıyorlar ” (Zümer 39/68)
Yeniden dirilen kavimler bölük, bölük kendileriyle görevli meleğin çağırdığı yerde toplanınca, sıra Yüce Divanın kurulmasına gelecektir. Herkes toplanıyor sonra Melekler sıra, sıra diziliyor. Yıce Divanın Hakimi Allah (CC), İlahi tecellisiyle teşrif ederek, divanı şereflendirecektir. Onun gelişi güzelliğini nuruyla onu yer binlerce kat daha parlıyor, aydınlanacaktır… Derken yüce Divan açılıp; kitap ortaya getirilerek; herkesin içindir işlerin kayıtları açılacaktır. Peygamberler ve şahitler (Peygamberlerin varisi olan takva sahibi alimler) 'de o celsede hazır bulunacaktır. Yargılarınızı herkese sonsuz savunma hakkı vereceğiz. Yüce Allah'ın Adil, Rahman ve Rahim ismi tecelli ederek, değerlendirme yargılama denetimi tarafından tam bir adaletle hüküm verebilecek vadedilmiştir. Hüküm verilmeden önce “Allah” ın izin verdikleri ”Şefaat haklarını kullanacaklardır. 255. Peygamber Efendimiz olmak üzere, Peygamber ve veli kulelerinin Allah'ın izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk için kabul edilir.) Ve hüzün kaplayacaktır. (Lütfen bilgi için bkz: Zümer 39 / 67-75) yapılacak yargılama altında insanlar arasına tam bir adaletle hüküm vereceği vadedilmiştir. Hüküm verilmeden önce “Allah'ın izin verdikleri” Şefaat haklarını kullanacaklardır. 255. Peygamber Efendimiz olmak üzere, Peygamber ve veli kulelerinin Allah'ın izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk için kabul edilir.) Ve hüzün kaplayacaktır. (Lütfen bilgi için bkz: Zümer 39 / 67-75) yapılacak yargılama altında insanlar arasına tam bir adaletle hüküm vereceği vadedilmiştir. Hüküm verilmeden önce “Allah” ın izin verdikleri ”Şefaat haklarını kullanacaklardır. 255. Peygamber Efendimiz olmak üzere, Peygamber ve veli kulelerinin Allah'ın izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk için kabul edilir.) Ve hüzün kaplayacaktır. Peygamber ve veli kulları Allah'ın izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk tarafından kabul edilen.) (Lütfen bilgi için bkz: Zümer 39 / 67-75) Peygamber ve veli kulları Allah'ın izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk tarafından kabul edilen.) tam bindirme yüzler sevinçten gülerken, yüzünden yüzleri korku ve hüzün kaplayacaktır. (Lütfen bilgi için bakın: Zümer 39 / 67-75) izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk için kabul edilir.) Ve hüzün kaplayacaktır. Peygamber ve veli kulları Allah'ın izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk tarafından kabul edilen.) (Lütfen bilgi için bkz: Zümer 39 / 67-75) Peygamber ve veli kulları Allah ' ın izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk tarafından kabul edilen.) kaplayacaktır. (Lütfen bilgi için bakın: Zümer 39 / 67-75) izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk için kabul edilir.) Ve hüzün kaplayacaktır. Peygamber ve veli kulları Allah'ın izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk tarafından kabul edilen.) (Lütfen bilgi için bkz: Zümer 39 / 67-75) Peygamber ve veli kulları Allah'ın izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk tarafından kabul edilen.) tam bindirme yüzler sevinçten gülerken, yüzünden yüzleri korku ve hüzün kaplayacaktır. (Lütfen bilgi için bkz: Zümer 39 / 67-75) izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk tarafından kabul edilir.) Herkesin karşılığını tam bindirme yüzler sevinçten gülerken, yüzleri korku ve hüzün kaplayacaktır. (Lütfen bilgi için bakın: Zümer 39 / 67-75) izniyle Şefaat yetkisi olduğu, çoğunluk tarafından kabul edilir.) Herkesin karşılığını tam bindirme yüzler sevinçten gülerken, yüzünden yüzleri korku ve hüzün kaplayacaktır. (Lütfen bilgi için Bkz: Zümer 39 / 67-75)
Divan ve yargının bitiminde yüz gülen sevinçli ve mutlu bir yaşam beklerken, hüzünlüleri de kasvetli ve elemli bir yaşam beklemektedir. Yüce Divanın sonunda Melekler Rabbimizin Arş'ını O'nu tesbih başında başlıyor , yeri göğü inleten tezahüratta bulunacaklartır. “Aralarında Hak ile hüküm içindir. Ve: 'Alemlerin Rabbine Hamdolsun' denilmiştir . ”(Zümer 39/75)
Yüce Allah o bugünde yardımcımız olsun. Ey ne güzel Mevla, ne güzel yardımcıdır…